Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türk Patent Enstitüsü tarafından, sınai mülkiyet hakları konusunda toplumda farkındalık yaratılması, sanayicilerimiz, akademisyenlerimiz ve diğer tüm kesimlerce inovasyona daha fazla önem verilmesi amacıyla düzenlenen Türk Patent Ödüllerinin beşincisi Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, 2011'den bu yana Avrupa'da en fazla marka başvurusunun yapıldığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Geçen yıl 110 bin marka başvurusuyla aynı başarının devam ettiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu veriler Türk insanının kendi markasını oluşturma arzusunu ve girişimci ruhunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu azmin önünde hiçbir gücün durması mümkün değildir. Yeter ki önünü açalım ve desteklerimizi verelim. Sadece sınai mülkiyet verilerine bakarak dahi kabını sığmayan bir Türkiye'yi görebilirsiniz. Büyüyen, gelişen ve sağlam adımlarla ilerleyen Türkiye gerçeğini artık tüm dünya görüyor. Açıkçası özellikle son 3 yıldır yaşadığımız sorunların bu durumdan bağımsız olmadığını düşünüyorum. Bunun altını özellikle çiziyorum, eğer ülkemizin üzerinde bazı oyunlar oynanıyorsa bilesiniz ki bu oyunların arkasında işte bu sıçrama var. Her kim ki Gezi olaylarının, 17-25 Aralık darbe girişiminin, son terör eylemlerinin hatta bölgemizdeki gelişmelerin bu durumla hiçbir ilişkisi olmadığını söylerse onun idrakinden şüphe ederim. Ama şu gerçeğin de görülmesi lazım, Türkiye artık eski Türkiye değil. Ayağına her çelme takıldığında yere kapaklanan, küçük manipülasyonlarla krizlere sokulan, istikrarı pamuk ipliğine bağlı Türkiye artık yok. Yeni Türkiye yolunda kararlılıkla yürüyoruz. Allah'ın izniyle 2023 hedeflerimize mutlaka ama mutlaka ulaşacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadelede kendilerine destek veren herkesin, milletin gönlünde hak ettiği yeri alacağını belirtti. Türkiye'nin bugün geldiği yer itibarıyla küçük başarılarla yetinmesinin söz konusu olamayacağını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizim hedeflerimiz çok büyük. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeden, o günleri görmeden kendimizi gerçek başarıya ulaşmış saymayacağız. Ülkemizin ihracatını 500 milyar dolara ulaştırmadan bize rahat yok. Kendi uçağını, otomobilini, savunma sanayi ürünlerini, yüksek teknolojiye dayalı bir üretimi ortaya koymayan, kendi yazılımlarının sahibi olmayan bir Türkiye, yeni Türkiye olamaz."
Sınai mülkiyet meselesinin de yeni Türkiye hedefiyle yakından ilişkili bir konu olduğunun altını çizen Erdoğan, bu konuda herkese çok büyük görevler, çok büyük sorumluluklar düştüğünü kaydetti.
Türk Patent Enstitüsünün Başarısı
Ödül alan firma ve kurumlar başta olmak üzere bu alanda çalışanlara seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "İlk çeyrek itibarıyla çok olumlu sinyaller aldığımız 2016 yılında sınai mülkiyet hakları konusunda çok daha büyük bir sıçramayı hep birlikte gerçekleştirelim. Sizlerin de çok iyi bir şekilde müşahede edeceği üzere ihtiyaç duyduğunuz tüm destek mekanizmaları birer birer uygulamaya geçiriliyor. Yapısal reformlar hayata geçiriliyor, geçirilmeye de devam edecek. Sınai mülkiyet sistemini bugünün değil, yarının Türkiye'sine ve geleceğin rekabet ortamına göre hazırlıyoruz.
Türk Patent Enstitüsü 2000'li yılların başında kendisine gelen patent başvurularını araştırıp, inceleyemediği için yabancı ülkelerin patent kurumlarına göndermek zorunda kalıyordu. Bakın, şimdi nereden nereye geliyoruz. Bugün aynı kurumumuz uluslararası patent araştırma ve inceleme otoritesi olarak kabul edilme seviyesine geldi. Nitekim Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına yapılan uluslararası otorite başvurusuna ilişkin süreç olumlu bir şekilde işliyor. İnşallah bu yılın sonunda Türk Patent Enstitüsü, uluslararası düzeyde hizmet veren bir kurum haline gelmiş olacak. Sadece Türk Patent Enstitüsünün 14 yıllık serencamına bakarak, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görebiliriz."
Kurumsal düzeyde sağlanan ilerlemenin sınai mülkiyet hakları konusunda bölgenin yeni açılımlar ortaya koyma imkanını da beraberinde getirdiğini belirten Erdoğan, "Özellikle güçlü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz ülkelerin sınai mülkiyet alanındaki ihtiyaçlarını tespit ederek, onlara gereken katkıyı ve desteği de sağlamamız gerekiyor. Bu doğrultuda yapılacak çalışmaları özellikle destekleyeceğimi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
7 bölge 7 coğrafi işaretle tanıtılıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin sınai mülkiyet sistemi açısından kritik önem arz eden konularından birinin de özellikle hukuki altyapı olduğunu, bu konuda önemli bir adım olan Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı'nın geçtiğimiz günlerde TBMM'ye sevk edilmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı. Erdoğan, ilgili tüm kesimlerin katkısıyla hazırlanan bu tasarının kısa sürede yasalaşacağına inandığını söyledi.
Yeni kanunun sınai mülkiyet başvurularında kaydedilen artışların değere dönüşmesine katkı sağlayacak önemli düzenlemeleri de beraberinde getireceğine işaret eden Erdoğan, "Borsa İstanbul bünyesinde yürütülen patent borsası çalışmalarının da en kısa sürede tamamlanarak uygulamaya geçmesini bekliyorum. Sınai Mülkiyet Kanunu'nda özel yer verilen coğrafi işaretler, bize, ecdadımızın emaneti olan ülkemizin tarihine, kültürüne ve coğrafyasına dair ürünlere daha iyi sahip çıkmamızı sağlayacaktır. Nitekim bugüne kadar yürütülmekte olan çalışmalar sayesinde pek çok ilimiz, ilçemiz ve yöremiz artık daha fazla tanınıyor, daha fazla ziyaret ediliyor. Bu çerçevede özellikle ildeki valilerimize, belediye başkanlarımıza, ticaret ve sanayi odalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza büyük sorumluluk düşüyor." dedi.
Erdoğan, coğrafi işaret ve markalaşma konusundaki başarıları dolayısıyla Aydın ve Antalya'ya ödüllerini takdim edeceklerini belirterek, salonun dışındaki sergi alanını gezdiğini, onların başarılarını ve ürünlerini gördüğünü aktardı.
Ülkenin 7 bölgesinden 7 coğrafi işaretin tanıtımının yapıldığını aktaran Erdoğan, coğrafi işaret farkındalığına katkı sağlayan bir firmaya da ödül vereceklerini, bunların hepsinin önemli ve sevindirici gelişmeler olduğunu ifade etti.
Önümüzdeki dönemde bir yandan halen 189 olan tescilli coğrafi işaret sayısının arttırılması diğer yandan da tüm coğrafi işaretlerin dünya çapında tanınmasını sağlayacak çalışmaların yürütülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye'nin sahip olduğu değerleri hem içeride hem dışarıda daha güçlü şekilde korumanın zamanı gelmiştir. Geçmişte yiyecekten motiflere kadar bizim sahip çıkmadığımız pek çok değerimizin başkaları tarafından uluslararası patentler yoluyla nasıl sahiplenildiğini çok iyi hatırlıyoruz. Artık bu ayıpları ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Artık şehirlerimiz ve firmalarımız kendi değerlerine, ülkemiz de bunların tamamına sahip çıkarak Türkiye markasını her alanda tescilli hale getirmelidir." diye konuştu.
Bi̇li̇m, Sanayi̇ ve Teknoloji̇ Bakanı Fi̇kri̇ Işık, yaptığı konuşmada, buluşlarıyla, tasarımlarıyla ve markalarıyla Türk toplumuna, sanayisine ve ekonomisine katma değer sağlayan kişi ve kuruluşları ödüllendirmek amacıyla bir araya gelindiğini belirterek, buluşların, markaların ve tasarımların sahiplerinin, Ar-Ge ve yeniliğe önem vererek fark oluşturduklarını, hem kendi gelişimlerine hem de ülkenin gelişimine büyük katkı sağladıklarını bildirdi.
Bakan Işık, buluş, marka ve tasarım sahiplerinin Ar-Ge ve yeniliğe önem vererek fark oluşturduklarını, bu kişilerin hem kendi gelişimlerine hem de ülkenin gelişimine büyük katkı sağladıklarını söyledi.
Ödül kazanan tüm şahıs ve kuruluşları tebrik eden Işık, "Bugün ödül alanlar, aslında en büyük ödülü, bir şey başarmanın verdiği o muazzam duyguyu tadarak zaten kazanmış durumdalar" diye konuştu.
Türkiye'nin 2002'den itibaren hayatın hemen her alanında çok büyük gelişmeler gösterdiğini dile getiren Işık, teknoloji kapasitesini artırmayı hedefleyen bir ülke olarak yeni dönemin en kritik konularından birinin de doğal olarak fikri ve sınai mülkiyet hakları olduğunu söyledi.
Işık, küresel ekonominin seyrinin, sınai mülkiyet haklarındaki gelişmelere bakarak anlaşılabileceğini dile getirerek, "Türkiye olarak ülkemizdeki patent, tasarım, marka başvurularını artırmaya büyük önem veriyoruz. Başvurulardaki artış hızı açısından dünyadaki en başarılı ülkelerden biriyiz. Ancak henüz istediğimiz seviyede olmadığımız da bir gerçektir" dedi.
Patent, tasarım ve marka başvurularındaki artış hızını korumanın önemine değinen Işık, önümüzdeki dönemde, tescil edilen başvuruların ticarileşme oranını artırmanın, fikri mülkiyet haklarını ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmenin çok büyük bir önem taşıdığını kaydetti.
Patentli veya faydalı model belgeli buluşların ticarileştirilmesinden elde edilen gelirler için yüzde 50 oranında kurumlar ve gelir vergisi istisnası getirdiklerini anlatan Işık, "Teknoloji Transferi Platformu" adını verdikleri web sitesinde, sahip oldukları teknolojiye lisans vermek veya devretmek isteyen taraflar ile bu teknolojilere ihtiyaç duyan tarafları buluşturduklarını bildirdi.
"Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı iş ortamına güç katacak"
Işık, Borsa İstanbul bünyesinde bir Fikri Mülkiyet Pazarı oluşturmak için çalışmalarını sürdürdüklerine işaret ederek, bu yıl içinde Türkiye'de Patent Borsasını kurmuş olacaklarını kaydetti.
Ar-Ge Reform Paketi'nde çok önemli bir adım attıklarını ve tasarım faaliyetlerini destekleme kararı aldıklarını anlatan Işık, özellikle tasarım merkezlerinin de Ar-Ge merkezi gibi desteklenmesinin devrim niteliği taşıdığını düşündüklerini vurguladı.
Işık, seçim beyannamesindeki bir eylemi daha hayata geçirdiklerini ve KOBİ’lerin patent ve standart belgelerinin tamamını KOSGEB aracılığıyla karşılamaya başladıklarına dikkati çekerek, hükümetin en önemli reform vaatlerinden olan ve TBMM'ye sevk edilen Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı'nın, iş ve yatırım ortamına büyük güç katacağını söyledi.
Söz konusu yasa tasarısıyla marka, tasarım ve patentlerle ilgili başvuru, tescil ve koruma süreçlerini hem daha hızlı hem de daha etkin bir hale getireceklerini bildiren Işık, sınai mülkiyet haklarının ihlali halinde cezai değil hukuki yaptırımları güçlendireceklerini, tasarımlar için yenilik incelemesi getireceklerini, incelemesiz patent sistemini kaldıracaklarını belirtti.
Verilen patentlere, tescil sonrasında da itiraz edilebilmesini sağlayacaklarını dile getiren Işık, şöyle konuştu: "Ticarileştirmeyi kolaylaştırmak amacıyla kamu destekli projeler sonucu ortaya çıkan buluşun hak sahipliğini projeyi yürüten tarafa bırakacağız. İhdas edilen yeni dairelerle ve kadrolarla, Türk Patent Enstitüsünün idari kapasitesini güçlendireceğiz. Sınai mülkiyet sistemimizin en önemli unsurları arasında yer alan patent ve marka vekilleriyle ilgili düzenlemeleri de hayata geçireceğiz. Burada sadece bir kısmını zikrettiğim bu ve benzer adımlarla her açıdan çok daha güçlü bir sınai mülkiyet sistemi inşa edeceğiz."
Işık, Türk Patent Enstitüsünü de bu yıl sonuna kadar Uluslararası Patent İnceleme Ofisi haline getireceklerini vurgulayarak, "Türkiye'den yapılan patent başvurusu, Türk Patent Enstitüsü tarafından incelendiğinde bütün dünyada geçerli olacak. Bunu yıl sonuna kadar hayata geçirmiş olacağız" dedi.
Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, 5. Türk Patent Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, 2015'te patent, marka, tasarım başta olmak üzere Türkiye'de en fazla sınai mülkiyet başvurusu yapan kişi, kurum ve kuruluşları ödüllendirmek üzere bir araya geldiklerini ifade etti.
Asan, 2002'de bir yılda yapılan patent başvurusunun bugün 3 haftada yapıldığını belirterek, "2023'te en az 50 bin buluş başvurusunun yapıldığı bir Türkiye'yi hedefliyoruz" dedi.
Türkiye'de ekonomi başta olmak üzere farklı alanlarda son 14 yılda büyük gelişmeler kaydedildiğini vurgulayan Asan, Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin önemli bileşenlerinden sınai mülkiyetin de bu gelişmelerden payını aldığını söyledi.
Asan, Türkiye'de 2002'de bir yılda yapılan toplam patent başvurusunun bugün 3 haftada yapıldığını belirterek, "Bu yaklaşık 16 kat artışa karşılık gelmektedir. Biz bunu da yeterli görmüyoruz ve 2023'te en az 50 bin buluş başvurusunun yapıldığı bir Türkiye'yi hedefliyoruz." dedi.
Patent başvurularının bir ülkenin ekonomisinin geleceği hakkında öncü bilgiler verdiğine işaret eden Asan, "İçeride ve dışarıda felaket tellallığı yapan çevrelere rağmen, 2016 yılının ilk çeyreğinde gelmeye başlayan patent verileri Türkiye’nin aydınlık bir geleceğe doğru yol aldığını açık şekilde göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve TPE Başkanı Asan tarafından, ödüller sahiplerine takdim edildi.
Patent, marka, tasarım ve coğrafi işaret kategorilerinde verilen ödüller şöyle:
Ödül Kurum / Şahıs
Coğrafi İşaret Tanıtımına Katkı Sağlayan Firma / Metro Toptancı Market
En Fazla Uluslararası Coğrafi İşaret Başvurusu Yapan İl / Aydın
Tasarım Başvuru 3'üncüsü / Merinos Halı Sanayi ve Ticaret AŞ
Tasarım Başvuru 2'ncisi / Zorlu Tekstil Ticaret ve Sanayi AŞ
Tasarım Başvuru 1'incisi / Küçükler Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ
Uluslararası Tasarım Başvuru 1'incisi / Vitra Karo Sanayi ve Ticaret AŞ
Marka Başvuru 3'üncüsü / Türk Telekomünikasyon AŞ
Marka Başvuru 2'ncisi / Ege Seramik Sanayi ve Ticaret AŞ
Marka Başvuru 1'incisi / Modern Çikolata Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ
Uluslararası Marka Başvuru 1'incisi / Eti Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ
Uluslararası Kamu Markası / AFAD
Marka Şehir / Antalya
En Fazla Patent Başvurusu Yapan Kadın Buluşçu / Fatma Alemdaroğlu
En Fazla Patent Başvurusu Yapan Üniversite / İstanbul Üniversitesi
Patent Kategorisinde En İyi Çıkış Yapan 3. Firma / Netaş Telekomünikasyon AŞ
Patent Kategorisinde En İyi Çıkış Yapan 2. Firma / Vodafone Teknoloji Hizmetleri AŞ
Patent Kategorisinde En İyi Çıkış Yapan 1. Firma / Simfer AŞ
Patent Ligi 5'incisi / Vodafone Teknoloji Hizmetleri AŞ
Patent Ligi 4'üncüsü / Tofaş Türk Otomobil Fabrikası AŞ
Patent Ligi 3'üncüsü / Ford Otomotiv Sanayi AŞ
Patent Ligi 2'ncisi / Turkcell Teknoloji Araştırma ve Geliştirme AŞ
Patent Ligi 1'incisi / Arçelik AŞ
Uluslararası Patent Başvuru 1'incisi / Arçelik AŞ
Yılın Markası / Fatih Terim